Hayırcıların Çaresizliği; TTNet, Evet!

Referandum süreci başladığında Evet-Hayır hemen hayatımızın 'trend'ine girdi. Ama bu Evet'ler içinde farklı bir Evet vardı. Aylardır Evet temalı reklam yapan TTNet nam-ı diğer Türk Telekom. Türk Telekom bu reklamlara büyük önem veriyordu. Nitekim televizyonlardaki reklamlarla yetinmeyip şehirlerdeki reklam tabelalarını da kullanıyorlardı. Hatta bia ra Kızılay'ın merkezindeki binaya kocaman Evet yazmışlardı. Kısacası onların referandumla pek bi alakası yok.

CHP geçtiğimiz günlerde oy mühüründeki Evet yazısına takmış ve YSK da bunu değiştirip Tercih yapmıştı. Aynı günlerde Antalya'daki 'uyuştucuya Hayır yaşama Evet' afişleri için de basını ayağa kaldırmışlardı. Bunları küçük bir çocuk anlasa o bile hallerine güler. Ben aynı günlerde şunu önermiştim CHP'ye; TTNet'in Evet reklamlarını Anayasa Mahkemesi'ne taşıyın! O gün ben bile bu önerinin sadece tiye almak için kullanılabileceğini düşünmüştüm. CHP de öyle düşündü galiba. Ya da Türk Telekom'u karşısına almak istemedi. Ama medyamsı uzantılar boş durur mu? Emin Çölaşan'ın bugünkü yazısını alın da okuyun. ya da almayın kağıt parçasına para mı verilir :) Ben size bahsedeyim. Emin Çölaşan TTNet'in Evet reklamlarını daha yeni çıkış gibi savunuyor. Evlere Evet broşüleri dağıtıyorlar, diyor. Ve Türk Telekom'un özelleştirilmesi ile de AKP'ye vuruyor aynı zamanda.

Size sorayım. Hangimizin evine o reklam çıktığından  beri broşür geldi. Yok yani geldiyse bileyim. Bana niye göndermiyorlar diye?

Hadi onu geçtim. Ah Emin'cim AKP'ye çakmak için bula bula bunu mu buldun. Senden daha zekice şeyler bekleniyordu oysaki. Yolsuzluklardan çaksaydın, açılımdan çaksaydın, bir gün manşet yapıp unuttuğunuz şehitlerden çaksaydın, Recebim'den çaksaydın.. O kadar çok çakacak yer var ki. Sen ise gitmişsin TTNet'ten çakıyorsun.

Haline acımak bile gülünç. Bu hale kendinizi kendiniz getiriyorsunuz. Siz bu dalgalara müstehaksınız.

Komik bile olamıyorsunuz.

Rezil oldunuz (:

İftarbilmez Gözüdönmüşler!

Bu ülkede Erbakan denilince herkes önce bir durur. İslam'ı devletin zirvesine göstere göstere taşıyanların başrolüdür o. Siyasi düşüncesini benimsemeyen muhafazakar kesim bile adını duyunca saygıdan önünü ilikler. Ya da iliklerdi.

Önce Erdoğan'ın Milli Görüş çizgisinden ayrılıp parti kurmasıyla insanların kafasındaki Erbakan imajı zarar gördü. Ama saygı hala vardı. Asıl saygı yitirmesi şu son dönemde yaşandı, yaşanıyor. Daha geçtiğimiz ay Saadet Partisi'nin kongresindeki yeşil liste krizi ile gündeme gelmişti. Tepelerde olan saygı alabilitesini biraz aşağı çekti. Ardından Kurtulmuş'u saymayıp yeniden kongreye gideceklerini söyledi. Oğlu ile kızına yer ayarladığı da söylendi. Saygı bitiyordu. Son bir hamleyle kongreden vazgeçildiğini, her şeyin yolunda olduğunu söylemesi kendini kurtarmıştı aslında.

Kimbilirdi ki itibarını yerle bir edecek sloganın 'Erbakan Hocamız, Feda Olsun Canımız!' olacağını.. Bir efsane yerle bir oluyordu. İslam'ın saygınlığını göndere çeken bir liderin destekçileri savaşların bile yasak edildiği ay olan Ramazan'da, hem de iftar vaktinde, hem de Kur'an okunurken kendi itibarlarını beş paralık ediyorlardı. Yazık kelimesi burada az kalır.

Siz ki İslam'ı yönetim biçimi haline getirmeye çalışıyorsunuz. 
Siz ki İslam'ın bayraktarlığını almaya çalışıyorsunuz.
Siz ki bizden başka bu ülkede İslam'ı hakim kılacak başka güç yok diyorsunuz.
Siz ki İslam'ı yaymanın yegane yolu siyasettir diyorsunuz.
Siz ki namaz abdest alıyor, namaz kılıyor, oruç tutuyorsunuz.



Siz de mi siyasetin entrikalarına boyun eğdiniz? 
Siz de mi siyaseti dinimizin önünde gördünüz?
Öğrenemediniz mi iftar sofrasında siyaset yapılmayacağını? 

Sırf siyasi görüşü yüzünden din kardeşinize küfretmenizden anlamalıydık sizi! Siyaset birleştirmez, ayrıştırır. Bu yaşa geldiniz ve bunu anlayamadınız öyle mi?

Yok arkadaş. Bundan sonra size saygı da yok sevgi de.. Taptığınız oy'umuz mu? Rüyanızda bile göremezsiniz. Rant uğruna dostuna çatal-bıçak fırlatanlara bu toplumun ne karşılık vereceğini siz de biliyorsunuz. Bilmiyorsanız da öğreneceksiniz.

Erbakan Hocam, basının karşısına çıkıp LİDER Numan Kurtulmuş'tan özür dilemedikçe sana ne saygım var ne sevgim. Sadece yaşına hürmet edebilirim o kadar. 

Bu zalimliği müslüman olmayan kardeşlerimiz bile yapmaz. Saygısız Zalimler! İftarbilmez Gözüdönmüşler!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Blogger tarafından desteklenmektedir.

Takipçilerim

Hakkımda

Fotoğrafım
Ankara, Türkiye
Tüm zalimlikleri göz önüne sermeye çalışacağım bloguma hoşgeldiniz.

GosuBlogger

Arşiv